, ,

İsmin kusursuz değil, kusurunun arkasında dur .



İsmin kusursuz değil, kusurunun arkasında dur .


İsmin kusursuz değil, kusurunun arkasında dur .

 İsminin yaldızına kapılma yanılırsın, isminle ilmin zalimi olma.  En önemlisi  bilgi hazineni büyüt, genişlet ve  paylaş.

Paylaştıkça büyür gelişirsin, ne demiş Yunus Emre ''bilgi seninle gelmez, paylaştığın seninle gelir.'' Bizler  bu kısacık zamanın içine her şeyi doldurup biriktirip göç edeceğiz, ne yaptık neler yapmak isteriz bunu defalarca kendimize sorarız. Hayat işte, anne karnı sonrası hayata ince pamuk ipliğine tutunup gidiyoruz. İmanı zayıf olan bu hayatın tadını tuzunu yaşamadan hayatını zehir zıkkım ediyor. Sadece bu dünya için yaşıyor. Bu yüzden geleceğimiz, gelecek nesillerimize iman ateşini, imanın gücünü kuvvetini aşılamalıyız.  Huzurun yolu imanı tattırmalıyız, yoksa gelecek kaygılarımız girdikçe büyür de büyütür. Öncelikle sevgi dostluk diyeceğiz, bunu temelden sağlamlaştırdık mı  bizi kimse  yıkamaz 

Temel imandır, kolanlar ilimdir, bilgidir inançtır duadır. Kendine inanmak nefsine kapılmamak gereklidir. Mum kendini görmez ama gel gelelim ki mumun ışığını görenler olur. Bu yüzden mum kadar ol kendi ilminin bilginin fazla benliğine kapılıp kalma yarı yolda.   Mum kadar ol  ki zaten seni gören duyan  hep var olur. Önce Rabbim var de, o zaman her şeye gücün yeter.

Her ismin anlamı vardır, her alanda isimlerdeki harflerimiz bizleri iyi kötü anlatmaktadır. İyi doğruyu göstermektedir ve isimlerimizdeki harflerin anlamı bedenen ruhen bizleri desteklemektedir.   Bizler yaptıklarımızla yapamadıklarımızla ölçülü ölçüsüz ismimizi taşıyoruz. Harflerin enerjisine benliğine takılıp kalıyoruz. Bazen harfler saf bir duru güzelliğiyle bizleri destekliyor , hareketlerimizi kontrol altına alıyor.

Kendi benlinizi yapacaklarınızı isminizdeki harfler belirliyor. Tabi ki ismini hakkıyla taşımayanlarda oluyor. İsminin adamı değilsin derler ya hani. Her kez her alanda her yerde ismini bilmeli ona göre kendini tanımalı.  Bazı isimler okunur tanınır, anılır ve evren tarafından Allah katında bu isimler bilinmektedir. Kutsal kitabımız Kur-anı Kerimde, ayetlerde isimler belli bir noktaya dayanarak anlatılmıştır.

 Yunus isimleri ,Ali , Furkan, Meryem, Musa, Harun, Talha, Ümran daha bir çok isimlerde yer verilmiştir. İsminin değerini bilen ne büyük şereflendirilmiştir, bilmeyen ne acılar yaşar . Unutmayalım ki Kur-anı Kerim de şeytanı destekleyen onun izinde olan gölgesinin altına sığınan sıkışıp kalan isimlerde  vardır.  Bunlardan bir tanesi de     Kur'an-ı Kerim'in 111. suresi olan Tebbet Suresi 

 Kur’an-ı Kerim’de, “Ebu Leheb” ismi ile tanınan kişi, Abdüluzza bin Abdulmuttalib’dir.  Abdu’l Uzza,“Uzza’nın kulu” manasınadır. Abdülmuttalib,  konuşurken ve öfkelendiğinde yanakları kızardığı için, oğluna Ebû Leheb lakabını takmıştır. Ve şunu belirmek isterim ki illaki Kur-anda geçsin diyerek isim koymak şart değil ,önemli olan donanımlı bilgi kaynağı güçlü şefkat dolu bir kalple iyi yetiştirilmiş evlat tır. Temeli sağlam olan er geç isminin gücünü küvetini bilir ,kendini er geç tamamlar .

İsmini taşıyamayan kişiler, kontrol dışında hareket ederler . Harflerin tuzak kurulmuş bir kapanı vardır, her harf bir kapandır.  Ani kilitler ve kendinizi ben noktanızı kangren edersiniz, sonucu vahim olur.

Peki ne yapmalıyız?     

Maneviyat enerjinizi yüksek tutmalısınız. Manevi duygularınızı yükselten  alanları ziyaret etmeli o alanlarda bulunmalı ve kendinizi arındırıp hatalarınızdan kurtulmaya çalışmalısınız.

Gücünüzü emen çevrenizdeki zayıf halkalardan kurtulmalı, seni yanlış yola sürükleyen isimlerden uzak durmalısınız.

İkilemde kalan isminin gücünü yanlış kullanan bazı isimler:

Meryem, Ahmet, Ayşe, Eyüp Ali, Adil, Dilek, Nisa, Melisa, Hatice, Osman, Hüseyin, Kevser,Yusuf Züleyha, Zeynep, Süleyman, Hasan, Mustafa, Davut, Bilal, Ömer, Halil, İbrahim, Nihat, Mus,Halime Havva, Adem, İsmail, Mümin örnek gösterilmiştir. 

 Bu isimlerin her harfi birer hazine kaynağıdır , ergen yaşta güce başlar güce ulaşana kadar mücadele eder, pes etmezler . Harfler tüm ince ayrıntısına kadar ruhen kendilerini yoklarlar, zalim tarafı baskın harflere denk gelindiğinde yorgun bitkin düşerler. Bu yüzden ergenlik yaşı başlandığında maneviyatı onlara aşılamak çok  önemlidir.

Fil kadar güçlü olmasan da, aslan kadar yürekli ol derler.  Hayatta gerçek aile, gerçek dostlar ve arkadaşlar sıkıntılı ve huzurlu dönemlerde kendilerini belli ederler. Kişinin üzüntüsünü paylaşan ve ona her konuda karşılıksız yardım eden insanlar önemli olanlardır. Bir insan maddi ve manevi olarak iyi durumdayken, sıkıntıdan uzak mutluyken çevresinde çok dostu olur. Ancak gerçek dostları sıkıntılı ve zor günlerinde yanında olanlardır. 

(Tevbe ) süresi 16 ayet  ''Yoksa siz, Cenâb-ı Hak içinizden cihâd edenlerle Allah’tan, Rasûlü’nden ve mü’minlerden başkasını dost ve sırdaş edinmeyenleri iyice ortaya çıkarmadıkça öyle kendi hâlinize bırakılacağınızı mı sanıyordunuz? Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır.''

Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder