, ,

Benim büyük derdim var deme!


Benim büyük  derdim var deme!


 İsimlerimiz imtihan sürecidir. Üzülme seni seven Allah var.

 Derdim var diye isyan etme ,seni seven Allah var. Biz Allah'ın en güzel halife kullarıyız, ne büyük nimetlerle ödüllendirildik. Bu bir imtihan süreci, belki kısa sürecek belki uzun yıllar sürecek.

 Allah  bizlerin çekemeyeceği derdi vermez. Bilin ki  imtihanı sevdiği kullara nasip eder.İmanı güçlü olan sabrı tevekkülle karşılayan kullardan olalım. Allaha inançlı sabırlı kul ,her derdi sıkıntısını fazlasıyla atlatmış ,tevekkül etmiş onun emriyle en güzel nimetleriyle mükafatlandırılmıştır. Biz neyiz ki Allah en sevdiği ve imtihanların en büyüğünü önce Peygamberlere, sonra Allah’ın veli kullarına sonra diğer insanlara gelir. Kur’an-ı Kerim’de Yusuf suresinde hakikaten Vezir hanımın Yusuf a.s. ile zina yapmak için niyetini bozduğunu ,O’na(Yusuf)  kavuşma planı yaptığını bildirmektedir. (Yusuf suresi ayet 24) Bütün Peygamberler en ağır imtihanlardan geçmişler, bu imtihanlarla savaşırken kayırılmamışlardır. Unutmayalım ki bu dünya savaşa giden zırhını döşer, sırrını iman, sabır, dua, ilim, tevekkül  sonra teşekkür ödülü büyük olur. Bu dünya imtihan yeridir.

 biz halife kullar olarak insanlarda imtihan için yaratıldık.

Üzülme, incitme, incinme, seni seven Allah var. Senin her an, her zaman, her saniye yanında.  Biz insanlar da imtihan olmak, ve denenmek için bu dünyaya gelmişizdir. Kimilerimiz malımızla, kimilerimiz canla, kimilerimiz eşimizle evlatlarımızla, kimilerimiz anne baba kardeşlerimizle, kimilerimiz sağlımızla, kimilerimiz işimizle, kimilerimiz dost bildiklerimizle imtihana tutuluruz. İmtihanın türlü türlü süreçleri vardır, bilgilenmek ilim okumak, gelişmek mücadele vermek, aklı  melikeleri kaybetmemek, nefsimize iç sesimizi rahmani tarafını dinleyerek kalpten isteyerek tahammül gücümüzü kullanarak, azmimizle tüm zorlulukları aşabiliriz. Her zorluğun bir kolaylığı vardır.

İmtihan Yüce Rabbimiz Bakara suresinde söyle buyurmuştur: “Andolsun biz sizi bir parça korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: “Şüphesiz ki biz Allah için ve mutlaka O’na döneceğiz /1 

Nihayet Peygamber ve beraberindeki mü’minler: Allah’ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.”2 

Dünyada insanların hayatları hep aynı çizgide devam etmez. Mutlu, sevinçli ve mesut günleri olduğu gibi, mutsuz, üzüntülü ve kederli acılı günleri de olur. Biz insanız ,mutlu ve sevinçli günlerimizde şımarmamanız azgınlık göstermememiz, mutsuz günlerimizde de başımıza gelen musibetler karsısında bile metanetimizi kaybetmeden sabrederek ve bütün bunların Allah’tan olduğunu bilerek harekette bulunmalıyız. Yüce Rabbimizi bilen asla karaları bağlamaz, isyanlarda bulunmaz, aksine Allah'n kendisini sevdiğini bilir. O her şeyi santim santim ölçer biçer. Ne mutlu bunun bilincinde olana.

  ''Ya Rabbî, senin nârın da hoş, nûrun da hoş; lütfun da hoş, kahrın da hoş" der. Büyük düşünür Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ne güzel söylemiş:

Hak serleri hayreyler

Zannetme ki gayreyler

Arif anı seyreyler

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler

Allah bilmeden imtihanı bizlere vermez. Biz malımızla, mülkümüzle, makam ve mevkide, güzellik ve çirkinlikte, akıl ve zekada insanların bazılarını diğer bazılarından üstün kılmıştır. Gerçekten insanların kimi zengin, kimi fakir; kimi makam ve mevki sahibi, kimi değil; kimi güzel, kimi çirkin, kimi akıllı, kiminin aklı kıttır. Allah bütün bunları insanları denemek için yapmıştır. Aslında Allah biz insanları denemeden de ne yapacaklarımızı bilir. Ama İlâhî hikmet gereği, sorumlu olmaları için insanların denenmeleri istenmiştir. Bakın Hûd suresinin yedinci ayetinde söyle buyrulur: “O’nun arşı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur.”

Âyet-i kerimeden öyle anlaşılıyor ki Allah gökleri ve yeri insanı yaratmak için, insanı da imtihan edip denemek için yaratmıştır. Böylece yaratılışın bütün amacı insanın mükellefiyyetleri- ni yerine getirip getirmeyeceği hususunda imtihana tabi tutulmasıdır.

Kehf suresinin yedinci ayetinde de yeryüzü üzerinde bulunan bütün güzelliklerin, insanların denenmesi, hangilerinin daha güzel amel ve davranışlarda bulunacaklarının ortaya çıkması için yaratıldığı belirtilerek söyle buyrulur:

“Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini, daha güzel davranışta bulunacağını deneyelim diye''

Allah kuranı kerimde bizlere en  ince ayrıntısına kadar anlatmıştır o yüzden üzülmeyelim kırcı olmayalım kırılmayalım. Biz halefe kullar her acıyı atlatırız yeter ki imanın güçlü olsun sonu ferahtır, sonu aydınlıktır, sonu güzelliğe ulaşmaktır . İman ateşten giyilen gömlektir, iman ateşi ferahtır ,nefis ateşi dünya ateşinden geçmektir, yeter ki imanın nefsin  kölesi olmasın. Üzülme seni seven Allah var, bil  yeter!

Share:
Yer: İstanbul, Türkiye

1 yorum:

  1. Allah'ım bizleri herzaman kolallar duvlarda müşterek ozaman hepimiz bir birimize duva edecegiz 🤲

    YanıtlaSil